Makale

Mindfulnes: Anda Kalmanın Gücü

Mindfulnes: Anda Kalmanın Gücü

17.08.2024

Mindfulness, doğuda yüzyıllardır var olan felsefi yaklaşımların batıda bilimsel çalışmalarla hayat bulmasıyla dünyamıza girmiştir. Amaç, zihni eğiterek psikolojik ve fiziksel sağlığa ulaşmaktır. Mindfulness, bilinçli ve yargısız bir şekilde zihnimizi ana davet etmek demektir. Yani dikkatimizi ne geçmişe ne de geleceğe, tam da bulunduğumuz anın içine vermek anlamına gelir.

21. yüzyılın çok uyaranlı dünyasında, bir an içinde zihnimizden birçok şey geçebiliyor. Bir anda birden çok şey yaparken kendimizi bulabiliyoruz. Peki, hangisini gerçekten dikkatimizi vererek, farkındalıkla yapabiliyoruz? Elindeki sandviçi bitirdikten sonra “ne ara bitirdim, farkında değilim” cümlesini kaçımız kurmuştur? Doyduğumuzun bile farkına varmadan, otomatik pilotta yemeğimizi yiyip bitiriyoruz. Daha mindful olabilmek için, içinde bulunduğumuz anın farkında olmalıyız. Etrafta neler var? Şu anda hangi sesleri duyuyorum? Ağzımda bir tat var mı? Hangi kokuları hissedebiliyorum? Oturuyorsam ya da ayaktaysam dokunduğum yerle temasımı fark etmek, zihnimizi şimdiki ana getirir. Yani beş duyumuzla algıladıklarımızı fark etmek, bize anda olduğumuzu hissettirir. Uçuşan zihnimize anda olduğumuzu hatırlatmanın bir diğer ve aslında en kolay yolu ise “nefes”tir. Her nefesimizde yeni bir anın içerisine gireriz. Dikkatimizi aldığımız nefese verdiğimizde, şimdiki anın içinde farkındalıkla bulunuruz. Sizleri yoğun bir gün içerisinde bir an için durup derin bir nefes alarak anın içine gelmeye davet ediyorum. Araştırmalar, mindful yaşamın duygusal zeka, kişiler arası ilişkiler, olayların bütününü görebilme, problem çözme, karar alma, odaklanma ve konsantrasyon, stres yönetimi gibi birçok alanda gelişim sağladığını göstermektedir. Nöropsikolojik araştırmalar da beynin güçlendiğini ve nöronlarda artış olduğunu ortaya koymaktadır.


Mindful yaklaşım, anın içinde olanı fark edip yargılamadan kabul ederek zihnimizi eğitmenin mümkün olduğunu söyler. Anın içinde olan biteni fark et, hiçbir çatışmaya girmeden, sadece gözlemci ol. Aklından hangi düşünceler geçiyor? Şu an hangi duygular seninle? Bedenin nasıl? Gözlemle ve şefkatle kabul et. Böylelikle olayların daha iyi algılanması mümkün olacaktır. Olayların yorumlanmasını bozmadan, bilişsel ve fizyolojik uyarılmayı azaltarak, duygularımızın geliş sebeplerini daha iyi anlarız. Duygularımızı daha iyi tanıdıkça, onlara alan açtıkça, onları daha iyi yönetebiliriz. Bu da nihayetinde davranışsal değişimlere yol açar.

Hayatımıza mindfulness bakış açısını nasıl entegre ederiz? Farkındalıkla doğa yürüyüşü yaparak, yemek yiyerek, yazı yazarak, yoga yaparak mindful yaşamak mümkündür. Aslında yaptığımız her işte daha bilinçli bir anda bulunma haliyle bu yaklaşımı hayatımıza entegre edebiliriz. Tabii ki bir günün 24 saatinde mindful olmak mümkün değil ama gün içerisinde DUR-NEFES AL-GÖZLE yöntemini kullanarak ana gelmeyi kendimize ara ara hatırlatabiliriz.