AİLEDE SAĞLIKLI SINIRLAR OLMADIĞINDA O HANEDE ÇATININ ÇÖKMESİ MUHTEMELDİR

Sınır kavramı insanlığın ilk döneminden itibaren var olmuş, önemli bir yaşamsal olgudur. Sınır, kelime anlamı itibariyle hem bireysel olarak kişilerin yaşam alanını belirlerken bununla birlikte ailesel sınırlar, kültürel sınırlar ve toplumsal sınırlar olmak üzere birçok farklı alanda hayatımızın merkezinde yer almaktadır.

Bugün ülkemizde ailelerin yaşamış olduğu en önemli sorunların başında “sağlıklı sınır belirleyememe problemi” gelmektedir. Bu kimi zaman eşlerden birinin kök ailesinin müdahalesi ile olurken kimi zaman eşlerin her ikisinin ailesinin de oluşan bu yeni aileye müdahalesi olarak görülmektedir.

Toplum olarak duygusal yönlerimizin ön planda olduğu, batı toplumlarına nazaran hanedeki çocukların evlilik sürecine kadar kök aile ile yaşamına devam ettiği bir topluma sahibiz. Hatta kök aileler çocuklarını evlendirdikten sonra da yaşamlarını onların belirlediği sınırlar içerisinde yaşamalarını talep etmektedirler.

Aileler ile yapılan danışmanlık görüşmelerinde bu durumun çiftin hayatına o denli müdahalelerin olduğunu göstermektedir ki; kişilerin çocuk dünyaya getirip getirmeyeceklerine, bunun zamanının ne zaman olması gerektiğine, çocuğun isminin ne koyulacağına, kazanılan paranın nasıl harcanması gerektiğine, kendilerine neden markalı kıyafet aldıklarına, neden dışarıda yemek yediklerine varana değin ailenin en ücra köşesindeki sınırlara dahi müdahaleyi kendilerine hak olarak görebilmektedirler.

Yaşanılan bu durum doğal olarak eşler arasındaki huzuru bozmakta, zamanla çatışmalara ve kavgalara neden olabilmektedir. Kişiler aile içindeki sınırları düzenlemeye ve sınır çekmeye çalışmadıkları takdirde karşı taraftaki kişiler kimi zaman sınırları aşmak adına daha da ileri gidebilmekte ve kendilerine bu durumları sorumluluk olarak adlandırabilmektedirler.

Kendisini bu girdabın içinde bulan ailenin zamanla hem eş olarak birbirleriyle hem de çocuklarla olan iletişimleri zedelenmekte çoğu zaman da bu durumlara nasıl çözüm bulabileceğini bilmeyen aile üyeleri arasında duygusal anlamda uzaklaşmalar, kopmalar ve son olarak çözüm bulunamadığı takdirde boşanma süreçleri ile sonuçlanabilmektedir.

Bu anlamda yeni evlenen çiftlerin ve evlilik süreçlerine devam etmekte olan çiftlerin, bahsedilen evlilik ve aile sınırlarını en baştan belirlemeleri, her iki çiftin bu sınırlara riayet etmeleri, dışarıdan gelen müdahalelerde aynı kararlılıkla birlikte hareket edebilmeleri oldukça önemli olup, bu süreci başarı ile yürütebilmeleri halinde uzun süreli mutlu ve huzurlu bir evlilik hayatı sürmesinde oldukça önemlidir.

Sınırların aile içerisinde ihlal edilmesi ve bu nedenle ilişkilerin ciddi anlamda zedelenmesi durumlarında mutlaka profesyonel anlamda danışmanlık hizmetinin alınmasının ailenin sorunlarına daha ileri noktalara ulaşmadan çözüme kavuşturmaları açısından oldukça önemlidir.