Infertilite, çiftlerin on iki ay süre ile korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girmelerine karşın, gebelik durumunun gerçekleşmemesidir. Bu durum çiftler için psikolojik, ekonomik ve sosyal boyutta pek çok yıpratıcı etkiyi de beraberinde getirir. İnfertil çiftler gerek toplumsal baskıdan çekindikleri gerekse konunun çok özel olmasından dolayı bu durumu çevrelerindeki kişilere açmakta endişe duyarlar. Bu, hayatı tehdit eden bir sorun olmasa da bireyi, aileyi ve toplumu etkileyen sosyal bir sorundur. Bu sorun üreme çağında bulunan yetişkinlerin %10 – 15’ini doğrudan etkiler. Interfilite tanısı almış çiftlerin yaklaşık %40’ında problem kadında, %40’ında erkekte, %20’sinde çiftin her ikisinde bulunmaktadır. Bu hastalığın en etkili çözüm yollarından biri ise tüp bebek tedavisidir. Tüp bebek tedavisi, uzun ve zorlu bir tedavi sürecidir. Yapılan araştırmalarla tüp bebek tedavisi görmenin çiftlerin duygu durumları, sosyal ve cinsel yaşamları üzerinde doğrudan negatif yönde bir etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Tüp bebek tedavisi görmeye kararveren çiftlerde başlıca görülen psikolojik problemler ise: stres, anksiyete, depresyon, suçluluk ve uzun süreli korku hissidir. Durumu çevresindekilere açmaktan çekinmeleri sebebiyle sosyal fobi durumu da oldukça yaygın gözlemlenir.
Araştırmalarda, tüp bebek tedavisi sırasında kadınlarda özgüven kaybı, karamsarlık ve çevre ile iletişimde zorlanma gibi sorunların yanı sıra; depresyon, anksiyete ve suçluluk hissinin de oldukça yaygın olarak görüldüğü belirtilmiştir. Yapılan bir araştırmada, katılımcılardan erkeklerin %15’i kadınların ise %50’sinin bu süreci “hayatlarının en üzücü deneyimi” olarak tanımlamışlar.
Tedavi sürecinde kimi zaman bireyler benlik saygılarını ve cinsel mahremiyetlerini kaybedebilirler. Suçlayıcı ve saldırgan davranışlar sergileyebilir, kendisini ve partnerini yıpratabilirler. Tedavinin olumsuz sonuçlanması ihtimaline karşı büyük bir korku duyabilirler ve bu durum uzun dönemde anksiyete görülmesine sebep olabilir. En yoğun hissedilen duygular arasında suçluluk duygusu yer alır, bireyler kimi zaman cezalandırılmayı hak ettiklerine inanır. Sosyal çevrelerinden kendilerini izole etme isteği duyabilir, mevcut durumdan kaçma eğilimi gösterebilirler.