Travmatik Beyin Hasarı Nedir?
Travmatik beyin hasarı (TBH), kafanın ani ve şiddetli bir şekilde bir nesneye çarpması (araba camı, kalorifer, beton gibi) ya da bir nesnenin kafatasını delerek beyin dokusuna zarar vermesi (kurşun, çivi gibi) sonucu ortaya çıkan beyin yaralanmalarıdır.
Travmatik Beyin Hasarı tipleri nelerdir?
Kafatasının durumuna göre kapalı ve açık kafa yaralanmaları şeklinde ikiye ayrılabilmektedir. Açık kafa yaralanmalarında kafatasında kırık oluşurken kapalı travmalarda kırık oluşmaz.
Travmatik Beyin Hasarının şiddeti bireyleri nasıl etkiler?
TBH, beyindeki hasarın genişliğine göre ortaya çıkan belirtiler açısından hafif, orta ve şiddetli olarak derecelendirilmektedir. Hafif düzey hasarlarda, bilinç kaybı olmayabilir ya da birkaç saniye/dakikalık kısa süreli bir bilinç kaybı olabilir. Baş ağrısı, kafa karışıklığı, baş dönmesi, bulanık görme ya da göz yorgunluğu, kulak çınlaması, ağızda kötü bir tat, bitkinlik, uyku düzeninde bozulma, davranışlarda ya da ruh halinde değişiklikler ve hafıza, konsantrasyon, dikkat ve düşünme ile ilgili küçük sorunlar yaşanabilir. Hafif kafa travması geçiren çoğu insan iyileşebilmektedir.
Orta ya da şiddetli hasarlarda da bu semptomlar görülebilmekle birlikte, bunlara ek olarak kötüleşen ya da geçmeyen baş ağrıları, tekrarlayan kusma ya da mide bulantısı, havale ya da nöbetler, uykudan uyanamama, gözbebeklerinde genişleme, konuşmada anlaşılmazlık, kol ve bacaklarda güçsüzlük ya da hissizlik, koordinasyon kaybı ve artmış kafa karışıklığı, huzursuzluk, tedirginlik, endişe, gerginlik gibi durumlar da gözlenebilmekte; bazı hasarlar ise ölümcül olabilmektedir.
Travmatik Beyin Hasarının genel nedenleri nelerdir?
TBH’nin en sık görülen sebebi trafik kazalarıdır (sıklıkla araba, motorsiklet kazaları). Diğer sebepler arasında, düşmeler, spor yaralanmaları, iş kazaları, şiddet olayları ve çocuk istismarı sayılabilir.
Travmatik beyin hasarlarının yaşla ilişkisi var mıdır?
15-24 yaş erkeklerde, riskli olduğu varsayılan yaşam şekillerine bağlı olarak, görülme olasılığı yüksektir. 75 yaş üstü bireyler ise düşmeye bağlı travmalara daha çok maruz kalırlar. Ergen ve yetişkinler için en sık görülen sebep otomobil ve motosiklet kazaları ve şiddet içeren suçlardır. Mesleğe bağlı olarak da asker, polis gibi mesleklerde kurşun yaralanmalarına sıkça rastlanabilmektedir.
Bir yaşın altındaki bebeklerde en yaygın sebep fiziksel istismar olabilir. Özellikle oyun ya da zarar verme amaçlı çok şiddetli sallamalar beyin hasarlarına yol açabilmektedir. Biraz daha büyük okul öncesi çocuklarda düşme sonucu hasarlanmalara sıklıkla rastlanmaktadır. Beş yaş sonrasında ise yaya ya da bisikletli yaralanmalar artabilimektedir.
Travmatik Beyin Hasarı olan kişilerde ne gibi değişiklikler ortaya çıkar?
Hasarlanan beyin alanlarına bağlı olarak fiziksel, davranışsal ya da zihinsel değişiklikler ortaya çıkabilmektedir. Çoğu yaralanma, beynin küçük bir alanıyla sınırlı olabilmektedir. Bu küçük hasar sıklıkla kafanın nesneye çarptığı ya da nesnenin beyne girdiği yerde bulunmaktadır.
Özellikle kapalı kafa yaralanmalarında beynin çeşitli alanlarının etkilendiği yaygın hasarlar da görülebilmektedir. Bu yaygın hasarlanmalar beynin kafatası içinde geri ve ileri gidip gelmesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Frontal (ön) ve temporal (yan) loblar, dolayısıyla, konuşma ve dil alanları çoğunlukla bu şekilde etkilenmektedir. Çoğunlukla dil ve konuşma alanları hasarlandığından genellikle iletişim güçlükleri ortaya çıkmaktadır. Diğer sorunlar ise şöyle sıralanabilir: ses bozuklukları, yutma güçlüğü, yürüme, denge, koordinasyon, koku alma, bellek ve bilişsel becerilerde yetersizlik.
Travmatik Beyin Hasarı sonucu ortaya çıkan dilsel ve bilişsel sorunlar nelerdir?
Bu sorunlar kişiden kişiye değişmektedir. Kişilik, yaralanma öncesi beceriler ve beyin hasarının şiddetine göre bireysel farklılıklar görülmektedir. Beyin hasarının etkisi yaralanmanın hemen sonrasında en fazladır. Yine de TBH’nin bazı etkileri yanlış anlaşılabilmektedir. Yeni hasarlanmış beyin dokusunda çoğunlukla şişlikler (ödem), ezikler ve yaralar mevcuttur. Bu tip hasarlar genellikle kalıcı değildir; bu alanların işlevleri şişlik ve yaralar geçince geri gelebilir. Bu yüzden, TBH sonrasındaki ilk haftalarda uzun-dönemli sorunların tam olarak tahmin edilebilmesi zordur. Buna rağmen, küçük çaplı bir hasar bile kalıcı, uzun-dönemli sorunlara neden olabilmektedir. Beynin hasar görmemiş alanları hasarlı alanların işlevlerini öğrendikçe ve yerine getirmeye başladıkça gelişim gözlenebilir. Çocukların beyni yetişkinlere göre bu esnekliğe (plastisite) daha yatkındır. Bu sebeple aynı hasara sahip olan çocuklar yetişkinlere göre daha iyi ilerleme gösterebilmektedirler.
Bilişsel sorunlar
Bilinci yerinde olan hastalardaki olası bilişsel sorunlar şu şekilde sayılabilir: Dikkat süresinde azalma, düşünceleri düzenlemede zorluk, unutkanlık, kafa karışıklığı, bazen yeni bilgileri öğrenmede zorlanmalar, diğer insanların hareketlerini yorumlayamama, sosyal durumlara uygun olmayan hareketlerde bulunma, problem çözmede, karar vermede ve planlamada zorlanma.
Dilsel sorunlar
Dil sorunları da bilişsel sorunlar gibi bireysel farklılıklar göstermektedir. Dille ilişkili sorunlardan bazıları şunlardır: Sözcük bulma güçlüğü; düzgün cümle kuramama; uzun ve çoğunlukla hatalı anlatımlar ya da açıklamalar; sözcükleri anlamada zorluk; şaka ya da esprilerdeki farklı kullanımları, deyimleri, imalı kullanımları anlayamama; bazen kendi hatalarının farkında olmama ve buna bağlı olarak çabuk sinirlenme; okuma ve yazma becerilerinde gerileme; matematik becerilerinde bozulma.
Konuşmaya ilişkin sorunlar
TBH olan kişilerde karşılaşılabilecek konuşmanın anlaşılırlığı ile ilgili sorunlar da gözlemlenmektedir. Normalden yavaş, anlaşılmaz, ağızda geveleme şeklinde bir konuşma duyulabilir. Bunun sebebi konuşma organlarındaki kasları kontrol eden beyin alanlarının hasarlanmasıdır. Bu tip bir konuşma bozukluğuna dizartri denmektedir. Dizartri ile ilgili daha ayrıntılı bilgi “Motor Konuşma Bozuklukları” bölümünde verilmektedir.
Travmatik Beyin Hasarı’nda ne gibi müdahaleler yapılmaktadır?
TBH geçiren kişilere öncelikle tıbbi müdahale gerekmektedir. Beyne ve vücudun geri kalanına oksijen desteği ve yeterli kan akışını sağlamak, kan basıncını kontrol etmek önceliklidir. Röntgen, tomografi, MR gibi görüntüleme teknikleri TBH’li hastanın tanı ve tedavisinin belirlenmesinde oldukça önemlidir. Hasarın görüntülenmesi ve tanılanması sonrasında gerekli tıbbi ve cerrahi müdahaleler yapılmaktadır. Daha sonraki dönemlerde hastaya uygun olan bireysel terapi programları düzenlenmektedir. Bu programlar, fizyoterapi, iş-uğraş terapisi, dil ve konuşma terapisi, psikolojik ve sosyal dayanışma şeklinde olabilmektedir.
Travmatik Beyin Hasarlarında dil ve konuşma terapistinin rolü nedir?
Dil ve konuşma terapisti öncelikli olarak mevcut durumun yeterli ve yetersiz olduğu alanların belirlenmesi ve uygun terapi programlarının planlanabilmesi için dil ve konuşma değerlendirmesi yapmaktadır. Gerekli durumlarda bilişsel bir değerlendirme de uygulanabilir.
Eğer hastanede çalışan bir dil ve konuşma terapisti varsa, kişi hastanede yatarken terapilere başlanabilir. Erken dönem terapilerde uyanıklık ve dikkate yönelik çalışmalara yer verilmektedir. Etraftaki kişileri, bulunulan yer ve zamanı fark etme, tanıma, kendisine söylenenleri anlama gibi iletişim için temel olan beceriler çalışılabilir. Kişide konuşma anlaşılırlığı veya yutma ile ilgili sorunlar varsa oral-motor egzersizler yapılabilir.
Hastaneden çıktıktan sonraki dönemde rehabilitasyonun asıl amacı kişinin olabildiğince bağımsız bir şekilde hayatını devam ettirebilmesidir. Dil becerileri ile ilgili olarak, isteklerini uygun biçimde ifade edebilme (konuşma, jest ya da resimlerle), söylenilenleri anlama, konuşma içinde uygun sözcükleri hatırlama ve kullanma, gerektiği kadar okuma ve yazma gibi amaçlar dil ve konuşma terapisi tarafından belirlenir ve ayrıntılandırılır.
Dil ve konuşma terapisti aynı zamanda bilişsel sorunlarla da ilgilenmektedir. TBH olan kişilerle en sık rastlanan sorun “unutkanlık” denilen bellek sorunlarıdır. Unutkanlık sorunları ve ne kadar iyileşeceği de beyindeki hasarın derecesine göre değişmektedir. Bellekle ilgili olarak insan isimlerini hatırlama (eşinin ismi, anne-babasının ismi, ünlülerin ismi gibi), sık kullanılan nesnelerin isimlerini hatırlama (bardak, yatak, telefon, para gibi), olayların sıralamasını hatırlama (önce kalktım, sonra yüzümü yıkadım, sonra kahvaltı ettim gibi), genel bilgileri hatırlama (Türkiyenin başkenti neresidir, Cumhurbaşkanı kimdir, 23 Nisan ne bayramıdır gibi), kişisel bilgileri hatırlama (adres, telefon, meslek gibi) çalışmaları yapılmaktadır.